İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beliz Ülgen, Geniş Açı’da Temmuz Yiğit Bezmez’i konuk etti. Türkiye’deki Fransız Ticaret Odası Proje ve İş Geliştirme Yöneticisi olan Bezmez, Fransız Ticaret Odası’nın faaliyetlerini anlatarak başladığı konuşmasında, Türkiye’deki yabancı şirketleri ve beklentilerini değerlendirdi. Türkiye’nin farklı gerekçeler ile küresel anlamda tercih edilen bir merkez olduğunu ifade eden Bezmez, iş dünyasının şu andaki anahtar kelimelerinin ‘sürdürülebilirlik’ ve ‘krizlere karşı, dış şoklara karşı dirençli olabilmek’ olduğunu sözlerine ekledi.
Fransız firmalara ticari faaliyetleri konusunda destek olduklarını ifade eden Bezmez, bununla birlikte iş geliştirme projeleri yürüttüklerini söyledi. Son yirmi yılda dünyada radikal değişiklikler olduğunu, iş dünyasının bu değişimden en çok değişen yapı olduğunu sözlerine ekleyen Bezmez, ‘‘Küresel krizler, dijitalleşme ve bunlarla birlikte küreselleşme tartışmaları bütün dünyanın dengelerini değiştiriyor. Son 20 yılda küreselleşmenin yıkıcı etkileri ve tehditleri var. Yerel üreticileri ve yerel firmaları yıkıcı etkiler bağlamında çok etkileyici oldu bu durum göçleri de farklı sonuçlar da etkiliyor, iklim krizini etkiliyor, iş dünyasının en önem verdiği konulardan birisi. Paris İklim Sözleşmesi’nin taahhütlerine uyum bağlamında şirketlerin uyması gereken kurallar. Soğuk Savaş’ın bitmesinden sonra tüm ülkelerin karşılıklı bağımlılıklarının iç içe geçmiş olduğunu, dünyanın daha renkli ve daha karmaşık ilişkiler ağına sahip olduğunu görüyoruz. İş dünyasının şu andaki anahtar kelimeleri sürdürülebilirlik ve krizlere karşı dış şoklara karşı dirençli olabilmek’’ ifadelerini kullandı.
Bezmez, ‘‘2008 finansal krizinden bu yana serbest politika araçlarını daha sık kullandığını görüyoruz. Devlet 1990’lı yıllardaki gibi tamamen iş dünyasını serbest bırakmıyor. İklim krizi ülkeler için varoluşsal bir sorun haline geldi. Bu bağlamda devletin geride kalması mümkün olamıyor’’ şeklinde konuştu.
‘‘Dijitalleşme Bağlamında Değişimler’’
Bezmez, ‘‘Startup ekosistemi ve inovasyona bağlı büyüyen sektörlerin ve şirketlerin inanılmaz büyüdüğü inanılmaz bir çağa şahitlik ediyoruz. Bu şirketler de çok büyük şirketler değil, farklı çalışma modelleri olan dinamik şirketler. Bilgi ve inovasyon, farklı olmak; bu şirketleri geleneksel şirketlerden ayırıyor’’ cümlelerini kullandı.
Yabancı Firmanın Farklı Bir Ülkeye Yatırım Yapması
Yabancı yatırımcıların ülke tercihi yaparken, özellikle de Türkiye bağlamında yatırım kararı verirken nelere dikkat ettiğinin sorulması üzerine Bezmez, ‘‘İç Pazar hacmi, tedarik imkânı, teknolojiye erişimi, finansal riskleri, siyasal istikrar ve siyasi kurumların doğru çalışıp çalışmaması, hukuka ne kadar bağlı ve belirsizlikleri ne kadar gideriyor? Bunlar yurtdışındaki bir yatırımcının bir ülkeyi tercih etmesi sürecinde dikkat ettiği unsurlar. Bizim alanımızda faaliyet gösteren yabancı yatırımcılar, Türkiye’ye uzun vadeli bakıyorlar. Biz esnek bir ülkeyiz, krizlere karşı dirençliyiz. Bununla birlikte rekabet ettiğimiz ülkelere göre enflasyonumuz yüksek. Ancak sanayisi güçlü ve köklü, lojistik avantajları olarak bölgesel üretim üssü, AB Gümrük Birliği başta olmak üzere çeşitli anlaşmalarla yaklaşık bir milyar tüketiciye üretim yapıyoruz, genç nüfusu olması, coğrafi olarak hem Asya hem Avrupa’ya yakınlığı Türkiye’yi öne çıkarıyor. Beyaz eşya, savunma sanayi, otomotiv ve yenilenebilir enerji bağlamında Türkiye’nin sanayisi çok güçlü ve köklü bununla birlikte sağlık altyapısı konusunda da Türkiye’nin son dönemlerde öne çıktığını görüyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Bezmez, ‘‘Türkiye ile Fransa arasında otomotiv sektöründe önemli iş birlikleri olduğunu ifade eden Bezmez, Fransız firmalarının şu anda Türkiye’nin GSMH’na %3 katkı sunuyor ve üç yüz bin istihdam sağlıyor’’ şeklinde konuştu.