İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necla Öykü İyigün, İsmail Mücahit Aydemir’in girişimcilik ve yapay zekaya ilişkin sorularını yanıtladı. Üniversitemizde girişimcilere yönelik akademik ve sektörel buluşmalar anlamında çok sayıda faaliyet yürütüldüğünü ifade eden Prof. İyigün, ‘‘İstanbul Ticaret Odasına bağlı Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi başta olmak üzere girişimciler için önemli kuruluşlarımız var, toplum olarak bu bilinci arttırmalıyız’’ şeklinde konuştu.
‘‘Girişimcilik ile İlgili Çalışmalarım Uzun Yıllara Dayanıyor’’
Uzun yıllardır girişimcilik ekosisteminde aktif olduğunu ifade eden Prof. İyigün, girişimcilik kavramını ‘‘riske katlanma becerisi’’ olarak ifade etti. Prof. İyigün, ‘‘Risk alma eğiliminiz ile ilgili kendinizi çok iyi tanıyorsanız, girişimciliğe soyunmalısınız. Girişimcilik sürecinde öngörülemeyen krizler doğacaktır, bunları yönetebilmek ve sonunda başarma hazzı yaşamak tarif edilemez. Üniversitemizde girişimciler ağırlıyoruz ve onların pek çoğu da başarısızlığı yaşayıp başarıya koşmuş insanlar oluyor. Önemli olan başarısızlıktan ders alarak ilerlemek. Girişimciliği sadece riskleri ya da sadece kazancı açısından anlatan yaklaşımlar bir denge gözetmiyor’’ ifadelerini kullandı.
‘‘Dijital Girişimci, Startup ve BTM’’
Teknolojik girişimlere startup denildiğini ifade eden Prof. İyigün, ‘‘Bir dönem ABD’de ziyaretçi profesör olarak görev aldım ve şunu gözlemledim: Lisans düzeyinde dahi bir öğrencinin fikri varsa eğer, hocası o öğrenciyi yurtdışından yatırımcı ile buluşturuyor. Ben bir hocanın öğrencisinin tekstil projesi ile alakalı Güney Kore’den bir girişimciyi davet ettiğini gördüm. Bundan gerçekten etkilendim. Ülkemizde bu ekosistemde çok sayıda kurum var, üniversiteler de burada çok önemli. Bizim üniversitemiz de girişimcilik ile ilgili ciddi çalışmaları olan bir kurum. Ama bir Güney Kore şirketi üniversite birinci sınıf öğrencisinin projesi için ABD’ye kadar gidebiliyorsa, bizim de daha fazla şey yapmalıyız. Örneğin İstanbul Ticaret Odasına bağlı Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi başta olmak üzere girişimciler için önemli kuruluşlarımız var, bu bilinci arttırmalıyız’’ şeklinde konuştu.
‘‘Yapay Zekâ Gerçeği’’
‘‘Yapay zekâ aslında makineler yardımıyla insan beynini taklit ederek, işleyişin devamlılığını sürdüren bir olgu. Yapay zekâ hayatımıza girdi ve daha fazla yer edinecek’’ diyen Prof. İyigün, ‘‘Türkiye’de tahminimizden çok üst düzeyde şirketten yapay zekâ ile ilgili kitabımıza tepki aldık. Gerçekten Türkiye’de çok sayıda şirket ve kurum tarafından önemsenen ve dikkate alınan bir kavram. Girişimcilerin de yapay zekayı öğrenme ve bir şekilde kullanması gerekiyor’’ ifadelerini kullandı.
‘‘Doğru Model, Doğru İş Planı varsa; Fikriniz Çalınamaz’’
Öğrencilerin kendisine en çok sorduğu sorulardan birinin ‘fikrim var ama çalınırsa diye korkuyorum’ şeklinde olduğunu ifade eden Prof. İyigün, ‘‘Doğru modellenen, doğru bir şekidle planlanan iş fikri çalınamaz, sadece taklit edilebilir. Üniversitemizde bir öğrenci mobil oyun geliştirerek Avrupa’da en çok indirilenler listesine girdi. Bunu nasıl başardığını sordum, çünkü kendisi uluslararası ilişkiler öğrencisiydi. Meğer üniversitenin diğer fakültelerinden arkadaşları ile bir araya gelerek ekip çalışması yapmışlar. Ekibinizi şimdiden oluşturmanızı öneriyorum. Herkesin her şeyi bilmesine imkân yok, daha üniversite sıralarında iken arkadaşlarınızla ekip olmayı ve network geliştirmeyi önemseyin ki yarın fikirlerinizi birlikte hayata geçirebileceğiniz insanlar olsun. Arkadaşlarınızın üniversite sıralarındaki iş yapma biçimlerini tanımanız ilerisi için size ipuçları verecektir’’ ifadelerini kullandı.
‘‘Fikre Aşık Olmak Hatadır’’
Prof. İyigün, ‘‘Dünyadaki en mükemmel fikirlerden birisi senin iş fikrin olabilir, ama bunun pazarda bir karşılığı yoksa bu fikre âşık olma. Hemen onu bırak ve başka bir şeye odaklan. Belki fikriniz doğru, pazarınız yanlış. Ya da başka hizmetle, ürünle ilgili sorunlarınız var. Kendinizi değerlendirme konusunda objektif olmanız gerekir’’ ifadelerini kullandı.
Programı İzlemek İçin Tıklayın