İstanbul Ticaret Üniversitesi, Rektörlük Ortak Dersler Koordinatörlüğü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Avey, Geniş Açı Programında İsmail Mücahit Aydemir’in sorularını yanıtladı. ‘Dünyanın En Etkin Bilim İnsanları’ listesinde yer alan Prof. Avey, bu listede yer almasını sağlayan çalışmalarının detaylarını anlattı. Hayatını matematik ve mekanik bilimine adadığını ifade eden Prof. Avey, Azerbaycan’dan Türkiye’ye uzanan hayatına dair de önemli notlar paylaştı. Azerbaycan Türkiye ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde de bulunan Prof. Avey, özellikle 2. Karabağ Savaşı’nda Türkiye’nin sunduğu desteğin önemini vurguladı.
‘‘Türkiye’yi Çok Seviyorum’’
Doktora eğitiminin sonuna kadar memleketi Azerbaycan’da kaldığını, ilerleyen süreçte yolunun Türkiye’ye düştüğünü ifade eden Prof. Avey, ‘‘Hayatımda elde ettiğim önemli başarıları burada kazandım. Azerbaycan’da yetiştim ama Türkiye’nin sunduğu imkanlarla dünyada ses getiren çalışmalara imza atabildim. Bu açıdan Türkiye’ye ve Türk milletine büyük bir sevgi ve minnet besliyorum’’ ifadelerini kullandı.
‘‘Türkiye-Azerbaycan İlişkilerinin Gelişimine Katkı Sunmaya Çalışıyorum’’
Tek millet iki devlet anlayışıyla Türkiye ve Azerbeycan arasında çok özel ilişkiler bulunduğunu ifade eden Prof. Avey, ‘‘Ben hayatım boyunca Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin gelişmesi için hizmet ettim. Azerbaycan’ın en zor zamanlarında en güçlü desteği sunan ülke Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milleti oldu. Özellikle son dönemde yaşanan 2. Karabağ Savaşı’nda Türkiye Cumhuriyeti’nin İHA ve SİHA’lar (İnsansız Hava Araçları) ile Azerbaycan’ı desteklemesi her iki ülkenin de son derece fayda elde ettiği bir süreç oldu. Türkiye, Azerbaycan’a büyük destek olurken aynı zamanda Kafkasya’daki ağırlığını ve önemini de arttırdı. Elbette Azerbaycan halkının, askerinin ve cumhurbaşkanının gayretleri ile bu zafer kazanıldı. Ancak Türkiye’nin buradaki destekleri ciddi önem arz ediyor. Bu destekler Azerbaycan’ın zaferinde önemli rol oynadı’’ şeklinde konuştu.
Dünyanın En Etkin Bilim İnsanları Listesinde Nasıl Yer Aldı?
Dünyadaki gelişmiş ülkelerin en önemli silahının yeni nesil gelişmiş malzemeler üretebilmek olduğunu, bunun stratejik olarak büyük önem taşıdığını ifade eden Prof. Avey, ‘‘1980’li yıllarda Japonlar teknolojik açında ileride oldukları için, fonksiyonel derecelendirilmiş malzemeler ürettiler. Yeni nesil kompozit malzemeler ürettiler. Ancak bu malzemelerin test edilmesi ve sonrasında bir ürün oluşturulması gerekiyordu. Biz bu aşamada devreye girdik. Bu üretilen yeni nesil kompozitlerin seri üretimden önceki test aşaması; yani mekanik özelliklerinin ortaya konulması gerekmekteydi. Burada matematiksel modelleme gerekir. Yani tasarım esasında sanal analizler ve simülasyonları gerekir. Malzemenin statik ve dinamik denklemlerinin modellenmesi gerekir ki yüksek maliyetten kurtularak ürünü test edebilin. Bu malzemeler uzay araçlarında, savunma sanayiinde ısı kalkanı olarak kullanılıyordu. Eğer simülasyon yapmadan üretir ve denemeye çalışırsan yüksek maliyetleri olur. Ben fonksiyonel derecelendirilmiş malzemelerden oluşan silindirik ve konik kabukların periyodik olmayan yükler etkisi altında dinamik stabilite problemlerini çözdüm’’ ifadelerini kullandı.
‘‘Standfort Üniversitesi’nden Davet Aldım; Ama Çocuklarımı Türkiye’de Büyütmek İstediğim İçin Gitmedim’’
Prof. Avey, ‘‘2004 yılında uluslararası bir dergide bir makalem basıldı. O derginin editörü Standford Üniversitesi’nin dekanıydı. Beni o üniversiteye ekibimle birlikte davet etti. Ancak ben Türkiye’de yaşamayı ve çocuklarımı burada büyütmeyi tercih ettim. Ondan sonra bu alanda çalışmalarımı arttırdım ve uluslararası dergilerde yayın yapmayı sürdürdüm. Fonksiyonel derecelendirilmiş malzemeleri üretenler bizim çalışmalarımızı dikkate almaya başladı’’ ifadelerini kullandı. Sanayi devrimleri ile teknolojinin ilerleme hızının arttığını ifade eden Prof. Avey, 3. Sanayi Devrimi ile mühendislik ve matematik bilimlerinin çok büyük önem arz ettiğini sözlerine ekledi.
‘‘Günümüzde artık Nano Kompozit Materyaller Öne Çıkıyor’’
‘‘Fonksiyonel derecelendirilmiş malzemeler yerine 2015 sonrasında nano kompozitler gelişmiş ülkelerde öne çıktı. Dolayısıyla onların da matematiksel modellenmesi ve simule edilmesi gerekli oldu. Yani düşünün ki karbon nano tüp insanın saç telinden yüz bin kat küçük ve çelikten daha sağlam. Yeni nesil kompozitlerin kullanılması gerekiyor, bunlar çok daha hafiftir; ancak nano kompozitin matematiksel modellenmesi ve simülasyonunu yapmadığın zaman, kullanım aşamasında ortaya çıkacak bir kazayı önleyemezsiniz ve bunun devlete çok büyük bir maliyet ortaya çıkabilir. Bu sebeple bu malzemelerin kullanım değil, hatta tasarım öncesi sayısal analizlerinin yapılması ve matematiksel modellenmesi gerekmektedir’’ ifadelerini kullandı.
Prof. Avey, üniversiteli gençlere yönelik öneri ve nasihatlari ile sözlerini noktaladı.
Programı İzlemek İçin Tıklayın
