‘‘Amacımız 2040 Türk Dünyası Vizyonu’’ Geniş Açı’da Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Yerzhan Mukash Konuğumuz Oldu.

‘‘Amacımız 2040 Türk Dünyası Vizyonu’’ Geniş Açı’da Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Yerzhan Mukash Konuğumuz Oldu.

İstanbul Ticaret Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Zebiniso Kamalova, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Yerzhan Mukash’ı Geniş Açı’da Konuk Etti. Türk Dünyasında Yaşanan Dönüşüm sürecinin konuşulduğu programda Türk Devletleri Teşkilatı’nın küresel düzeydeki stratejik önemi, İstanbul’da kabul edilen 2040 vizyonu ve mevcut çalışmaları ele alındı. Türk Devletlerinin tarih, kimlik ve dillerinin bir olmasının büyük bir avantaj olduğunu kaydeden Mukash, Türk Devletleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini söyledi ve bu bağlamda son dönem artan çabalara dikkat çekti. 

11 Kasım 2022 tarihinde Semerkant'ta düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Dokuzuncu Zirvesi'nde Devlet Başkanları tarafından atanarak 1 Aralık 2022 tarihinde Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcılığı görevine başladığını ifade eden Mukash, Kazakistan doğumlu olduğunu ve Arap dili uzmanı olduğunu ifade etti. Farklı Arap ülkeleri ile Azerbaycan’da çalıştığını ifade eden Mukash, ‘‘Son 3 yıldır da üzerine yoğun emek verdiğimiz, zirveler düzenlediğimiz Türk Dünyasına çok yakınım. Şu anda Kazakistan adına Türk Devletleri Teşkilatı genel sekreter yardımcılığını yürütmeye devam ediyorum’’ şeklinde konuştu.

‘‘Türk Dünyasında Yaşanan Dönüşüm’’

İddialı faaliyetler yürüten ve bu bağlamda Türk dünyasında büyük umut uyandıran Türk Devletler Teşkilatı’nı değerlendiren Mukash, ‘‘Teşkilatımız 2009’da Nahçivan’da oluşmuştu ama sonradan adı değişti. Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi - Türk Konseyi olarak kurulmuştu. Sadece adı değişmedi, konseyimizin özü de değişti. Faaliyetlerimiz giderek artıyor. Her geçen yıl farklı başkentlerde Cumhurbaşkanları düzeyinde katılım sağlanıyor, bu süreç adım adım gelişti ve bu noktaya geldi’’ şeklinde konuştu.

‘‘Amacımız İstanbul’da Kabul Edilen 2040 Türk Dünyası Vizyonu’’

Mukash, ‘‘Dünyada Türk dünyası etrafında zor süreçler yaşanıyor. Komşu ülkelerimizde kutuplaşmalar ve savaşlar yaşanıyor. Bu bağlamda Türk Devletleri açısından bu birliktelik büyük önem taşıyor, adeta bağımsızlığımızın garantisi gibi bir blok. Sovyet Rusyası, Çin’in etkisi üzerimizde büyük. Bu anlamda Türk Devletleri olarak bu çalışmalara çok önem veriyoruz ve örgütsel yapımızı geliştiriyoruz. Burada sadece Türk kimliği ortaklığımız değil aynı zamanda ticari ve ekonomik boyutumuz var; Orta Asya devletlerimizin mesela ortak koridoru var Hazar Denizi üzerinden, bu bağlamında önemli stratejik değerler de taşıyor. Öte yandan ülkelerimiz kendi dillerini ve tarihlerini yeniden konuşmaya başladı. Bu da çok önemli, kendi tarihimize ve özümüze dönmeye başladık. Dünya tarihinde bizim bir yerimiz var’’ ifadelerini kullandı.

‘‘Özümüz, Tarihimiz, Dilimiz Bir Ama Ticaretimizi Geliştirmemiz Lazım’’

Türk dünyası olarak Avrupa’ya kıyasla özümüz, tarihimiz ve dilimizin bir olmasının büyük avantaj olduğunu kaydeden Mukash, ‘‘Avrupa’nın bize göre avantajı hepsinin tek bir kıtada olması ve aynı zamanda ekonomik birlikteliklerinin olması. Biz iki ayrı kıtaya dağılmışız ve bir de ekonomik olarak birbirimizi bütünleştirmemiz gerekiyor, örneğin kazakistan’ın dış ticaretinin %40’ı Avrupa ile ikinci sırada Çin geliyor. Bunları geliştirmemiz lazım. Bizim kaynaklarımız bize yeter, siyasi güçlü olabilmek için ekonomik olarak güçlü olmamız lazım’’ şeklinde konuştu.  

‘‘Dilde Fikirde İşte Birlik Gayesi: Ortak Alfabe Çalışmaları’’

150 yıldır Türk Dünyasında ayakta olan bir gaye olduğunu, o gayenin ‘Dilde Fikirde ve İşte Birlik’’ olduğunu ifade eden ve ortak alfabe konusunun da yakın tarihte ele alındığını hatırlatan Dr. Kamalova, söz konusu gayenin Türk Dünyasındaki karşılığını sordu. Bu soru üzerine Mukash, ‘‘Arap ülkelerini yakından biliyorum, onların fasih dilleri ortaktır Kur’an dilidir; ama halklarının dilleri birbirinden farklı. Fas, Lübnan, Mısır, Ürdün sokaklarındaki insanlar farklı lehçelerle konuşurlar. Aynı milletten insanlar birbirilerini anlamıyor. Bu açıdan bakınca bizim dillerimiz çok yakın. Orta Asya’daki Kazak, Kırgız, Özbek birbirini anlıyor. Ne yazık ki şimdi çoğu Türk Devleti Kiril alfabesi kullanıyor. Aslında ortak bir alfabenin kullanılması istikbalde yaşanabilecek sorunların engellenmesi açısından önem arz ediyor. Bu konuda çalışma grubu oluşturuldu ve komisyon kuruldu. Onların çalışmaları yetkililere sunulacak’’ dedi.

‘‘Türk Devletler Teşkilatının Akademik Masası Olacak mı’’

Mukash, ‘‘Biz teşkilat olarak akademik içeriğe karışmadan, alimlerin bir araya gelip akademik çalışmalar yapabilmesi için gayret ediyoruz. Burada temel gayemiz koordine etmek ve kurumsallaştırmak. Tüm ülkelerden uzmanların katılması bilimsel olarak sorunları çözme çabası çok önemli. Bu açıdan akademik çalışmaların birbirilerine yardımcı olması adına yönlendirme yapıyoruz, kurumsallaşma çerçevesinde bunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz’’ şeklinde konuştu.

Bayram Mesajları

Programda ağırlanmaktan memnun olduğunu ifade eden Mukash, ‘‘Önümüz Ramazan Bayramı, bu vesile ile bayramın tüm Türk dünyasına iyilik ve kıvanç getirmesini dilerim. Şimdiden bayramlarınızı tebrik ederim’’ dedi.

Dr. Kamalova ise ‘‘Bugün stratejik ve tarihsel bir süreçten geçmekte olan Türk dünyasını konuştuk. Türk dünyası tarihten bugüne insanlığa hizmet etmek için koşmuştur. Ümit ediyoruz ki bu yüzyıl Türklerin yüzyılı olacaktır ve Türkler yine tarih yazacaktır. Bu vesile ile hepinizin bayramını yürekten kutluyorum’’ sözleri ile yayını noktaladı.

İzlemek İçin Tıklayın

Haber: İsmail Mücahit Aydemir

×